Vücudunuz için günlük yaşamın sayısız işlevlerinden biri, vücudun iç dengesini veya homeostazını korumaktır. Vücudunuzun iç ortamını kontrol etmek için sıcaklık kontrolünden enerji üretimine ve idrar üretimine kadar çeşitli mekanizmaları vardır. İdrar üretimi yoluyla vücudun başa çıkma mekanizmalarında meydana gelen bazı değişiklikleri tespit edebilirsiniz. Böbrekleriniz su ve elektrolit konsantrasyonlarında hayati bir rol oynar. Tuz tükettiğinizde, vücudun nasıl çalıştığını etkilersiniz.
Tuz ve Sıvı Tutulması
Vücudunuz sodyum gibi elektrolit konsantrasyonunu sıkı bir şekilde kontrol eder. Elektrolitler, çözelti içinde çözündüklerinde elektrokimyasal yük taşıyan kimyasallardır. Bu yaşam için o kadar hayati ki, vücudunuz onu korumak için dinlenme enerji harcamanızın yüzde 40'ını kullanıyor. Tuz tükettiğinizde, bu dengeyi atarsınız ve vücudu elektrolit konsantrasyonlarındaki değişikliği telafi etmeye zorlarsınız. Aynı konsantrasyon yüzdesinde tutmak için vücudunuz suyu tutacaktır. Bu eylem, sonuç olarak, idrar üretimini etkileyecektir.
Biyolojik kontrol
Vücudunuzdaki tuz ve suyun kontrolü, renin-anjiyotensin sistemi adı verilen karmaşık bir dizi reaksiyon içerir. Bu organa birkaç organ katılır, birincil organ böbreklerdir. Vücuttaki sıvı konsantrasyonu değiştiğinde, hipotalamus hipofiz bezini anti-diüretik hormon (ADH) adı verilen bir hormon salgılaması için uyarır. Vücudunuz böbreklerde yeniden emilim yoluyla su tutar ve daha az idrar üretimine neden olur.
belirtiler
İdrar renginizde bir değişiklik yaparak aşırı tuz tüketiminin etkilerini göreceksiniz. Daha koyu sarı renk, daha az su atılarak daha konsantre hale geldiğini gösterir. Ayrıca daha az sık idrara çıkmanız gerekebileceğini fark edeceksiniz. Hipotalamus ayrıca vücudunuzdaki yüksek tuz konsantrasyonunu tespit eder ve susuzluğu uyarır. Bunun nedeni, vücuttaki uygun elektrolit ve su konsantrasyonlarının sürdürülmesinin sağlıklı vücudun çalışması için hayati önem taşımasıdır.
Sağlık riskleri
İdrar üretimi üzerindeki bu etkiler, vücudun iç ortamındaki değişikliklerle nasıl başa çıktığını yansıtır. Ayrıca sağlık riskleri de taşırlar. Vücudunuz suyu tuttuğunda, kan hacminde artışa neden olacak bir mekanizma başlatır. Kardiyovasküler sisteminiz ne kadar çok kanı hareket ettirirse, o kadar çok çalışması gerekir. Bu, kan basıncında bir artışa ve kan damarı hasarı riskine yol açacaktır. İdrar üretimindeki değişiklikler, vücudunuzun çok fazla tuz alıp almadığını tespit etmenin bir yoludur. Kardiyovasküler sisteminizdeki iş yükünü azaltmak için tuz alımınızı azaltmanız gerekebileceğinin bir işaretidir.