Kafein sinir sistemini nasıl etkiler?

İçindekiler:

Anonim

Kimyasal olarak 1, 3, 7-trimetilksantin olarak bilinen kafein, dünyadaki en popüler, büyük ölçüde kontrolsüz ilaç olarak kabul edilir. Kafein kahve, çay, kakao, çikolata, birçok meşrubat ve bazı ilaçlarda tüketilir. Doğal kafein kaynakları arasında kahve çekirdekleri, çay yaprakları, kola fındık, guarana meyveleri ve kakao baklaları bulunur. Her ilaç gibi kafein de sinir sistemini çeşitli şekillerde etkiler, bazıları arzu edilir, ancak birçoğu istenmeyentir.

Bir fincan kahve bir tablo. Kredi bilgileri: nuiiko / iStock / Getty Images

Kısa Tarihçe

Kafein doğal olarak bazı bitkilerde oluştuğu için, Orta Doğu, Afrika, Asya ve Güney Amerika'nın yerli halkının binlerce yıldır etkileri için kasıtlı olarak tüketmesi muhtemeldir. "Çağdaş Beslenme" ye göre, kafein Alman ve Fransız kimyagerler tarafından kahveden kimyasal olarak izole edilmedi. Kafein adı Fransızca kahve veya kafe kelimesinden türetilmiştir. Kafein, merkezi sinir sistemini uyarma yeteneğine sahip, kokusuz, ancak acı, beyaz kristal bir tozdur.

Eylem Şekilleri

"Beslenme ve Halk Sağlığı" na göre, kafein dünyanın en çok tüketilen psikoaktif maddesidir ve Amerikalıların yüzde 90'ı günlük olarak tüketmektedir. Kafein kan dolaşımına mide ve ince bağırsaktan girer ve daha sonra 15 dakika gibi kısa bir sürede etkilere neden olduğu kan-beyin bariyerinden hızla geçer. Kafein, beyinde doğal olarak oluşan bir nörotransmitter olan adenosinin etkilerine müdahale eder. Adenosinin etkileri arasında beyindeki sinirsel aktivitenin baskılanması, vücuttaki kan akışının arttırılması ve enerji metabolizmasına katkıda bulunulması bulunur. Kafeinin eylemleri bu mekanizmalara karşıdır. Kafeinin yarı ömrü insan vücudunda beş ila altı saat arasındadır.

Sinir Sistemi Etkileri

"İnsan Beslenmesinin Biyokimyasal, Fizyolojik ve Moleküler Boyutları" na göre, kafein, adenosinin etkilerini baskılayarak beyindeki sinirsel aktiviteyi arttırır, bu da zihinsel uyanıklık ve düşünce işlemede geçici bir artışa neden olurken uyuşukluk ve yorgunluğu azaltır. Bunlar kafeinin birincil faydaları ve neden birçok insan kahve ve soda pop içiyor. Popüler inanışın aksine, kafein doğrudan vücuttaki enerji metabolizmasını arttırmaz; aslında, uzun süreli tüketim aslında onu baskılar, bu da adrenal yorgunluğa yol açabilir. Ayrıca, "İnsan Biyokimyası ve Hastalığı" na göre, adenosin ile mücadele ederek, kafein beyine giden kan akışını önemli ölçüde azaltır, bu da baş ağrılarına, baş dönmesine ve ince motor koordinasyonuna neden olur. Bununla birlikte, kafein, beyindeki kan damarlarının aşırı genişlemesinden kaynaklanan migren baş ağrılarına yardımcı olabilir. Kafeinin diğer sinir sistemi etkileri arasında artmış kalp hızı, artan susuzluk ve açlık, anksiyete, sinirlilik, hava geçişlerinin genişlemesi, anal sfinkter gevşemesi ve uykusuzluk sayılabilir.

Dozajlarla Dikkat

ABD Gıda ve İlaç İdaresi, kafeinin genel olarak güvenli bir gıda maddesi olarak kabul edildiğini belirtmektedir. "Meyler'in İlaçların Yan Etkileri" ne göre, kafein ortalama yetişkin için 10 g'dan fazla dozlarda ölümcül olabilir, bu da hızlı bir şekilde en az 80 fincan kahve içmeye eşdeğerdir. Bazı insanlar kafeine fiziksel bir bağımlılık geliştirebilir ve aynı etkileri yaşamak için zamanla daha fazlasına ihtiyaç duyabilirler. Tipik yoksunluk belirtileri arasında baş ağrısı, yorgunluk, sinirlilik ve kas ağrısı bulunur.

Bu bir Acil Durum mu?

Ciddi tıbbi belirtiler yaşıyorsanız, derhal acil tedaviye başvurun.

Kafein sinir sistemini nasıl etkiler?