Yemek yerken, kan dolaşımına emebileceğiniz ve hücrelerinizin enerji için yanabileceği yapı taşlarından oluşan makromolekül adı verilen büyük moleküller alırsınız. Sindirim sisteminiz, yapı taşlarını serbest bırakmak için bu makromolekülleri parçalar, böylece ince bağırsak onları emebilir.
Nişasta ve Şekerler
Kimyasal olarak amiloz olarak bilinen nişasta ve şekerler karbonhidrat kategorisine girer. Tamamen karbon, hidrojen ve oksijenden yapılmıştır. Hem nişasta hem de şekerler, monosakkaritler adı verilen daha küçük yapı taşı moleküllerinden oluşur, burada kelime "tek şeker birimi" anlamına gelir. Nişasta kimyasal olarak birbirine bağlanmış birçok monosakkaritten oluşur, şekerler ise sadece bir veya ikidir. Amilozdaki monosakkaritleri parçalamak için amilaz denilen enzimleri, iki üniteli şekerlerde monosakkaritleri parçalamak için çeşitli şeker sindirici enzimleri kullanırsınız. Daha sonra monosakkaritleri kan dolaşımına emersiniz.
Protein
Protein, makromoleküllerin çeşitli şekil ve formları bakımından en çeşitlidir. Bununla birlikte, tüm proteinler, uzun zincirlerde peptit bağları olarak adlandırılan bağlantılar ile birbirine bağlanan amino asitler olarak adlandırılan yapı taşlarından oluşur. Drs'e göre proteinleri parçalamak için proteaz adı verilen enzimleri kullanıyorsunuz. Reginald Garrett ve Charles Grisham "Biyokimya" adlı kitabında. Protein sindirimi, sindirim sistemi boyunca nişasta sindiriminden daha sonra başlar ve daha uzun sürer.
Şişman
Nişasta ve proteinden farklı olarak, yağ, daha küçük birimler tekrarlayan uzun bir zincirden oluşmaz. Bunun yerine, trigliseritler adı verilen yağ molekülleri, kimyasal yapıda alkole benzer olan, gliserol adı verilen tek bir omurga molekülüne kimyasal olarak bağlanmış üç yağ asidi biriminden oluşur. Yağı sindirdiğinizde, yağ asitlerinden ikisini gliserol omurgasından ayırırsınız, diyor Dr. Mary Campbell ve Shawn Farrell "Biyokimya" adlı kitabında. Bunları ve hala gliserole bağlı kalan yağ asidini emiyorsunuz.
Lif
Sindirim sisteminizden geçen son makromolekül, nişasta ve şekerler gibi bir karbonhidrattır, ancak sindirebileceğiniz bir şey değildir. Lif olarak da adlandırılan selüloz, nişasta gibi uzun monosakkarit zincirlerinden oluşur. Bununla birlikte bağlar farklı şekillerde şekillenir, yani sindirim enzimleriniz lifleri parçalayamaz. Sonuç olarak, sindirim sisteminizden sindirilmemiş olarak geçer ve ondan herhangi bir kimyasal enerji çıkarmaz veya bileşenlerini emmezsiniz.