Kafein, kahve, çay, enerji içecekleri, alkolsüz içecekler, çikolata, dondurulmuş tatlılar, sakız ve reçetesiz satılan bazı ilaçlarda bulunan bir uyarıcıdır. Mayo Clinic'e göre, günde 500 mg'dan fazla kafein tüketmek, yetişkinlerde uykusuzluk, sinirlilik, huzursuzluk, sinirlilik, bulantı veya diğer gastrointestinal problemler, hızlı / düzensiz kalp atışı, kas titremeleri, baş ağrısı ve anksiyeteye yol açabilir. Kimyasalın rahimde gelişen bebekler üzerinde kalıcı etkileri olabilir.
Düşük Düşük Riski
Mart 2008'de yayınlanan bir araştırmada, "Amerikan Obstetrik ve Jinekoloji Dergisi" günde 200 mg'dan fazla kafein (yaklaşık iki fincan kahve) tüketen hamile kadınların düşük yapma riskini iki katına çıkarabileceğini bildirdi. ACOG bu iddiayı "bazı çalışmalar günde üç veya daha fazla fincan kahve içmenin düşük yapma riskini artırabileceğini düşündürse de, kafeinin düşük yapmadığına dair bir kanıt bulunmadığını" belirterek yanıt verdi. Bununla birlikte, hamilelik sırasında kafeinin sınırlandırılmasını veya kaçınılmasını önermektedir.
Düşük Doğum Ağırlığı
March of Dimes, kafeinin doğum ağırlığı üzerindeki etkisinin muhtemelen "çok küçük" olduğunu kabul ediyor, ancak çok fazla almayı öneren çalışmaların bebeğin doğum ağırlığını hafifçe azaltabileceğini bildiriyor. Düşük doğum ağırlığı gelecekteki kalp hastalığı ve diyabet riskiyle bağlantılı olduğundan, bu durum çocuğu hayatın ilerleyen dönemlerinde etkileyebilir.
Fetusa Sınırlı Kan Akışı
"Time" daki 2008 tarihli bir makaleye göre, yüksek dozda kafein erişkinlerde plasentaya ve fetüse kan akışını azaltabilecek vazokonstrüktif bir etkiye sahip olabilir. Anne ve bebek arasındaki yanlış kan akışı, erken doğum, doğum kusurları veya nörolojik gelişmeye yol açabilir. Spesifik sonuçları belirlemek için hala daha fazla araştırma yapılmaktadır.
Daha Hızlı Nefes ve Kalp Atış Hızı, Daha Az Uyku Süresi
Kafein plasentayı geçer, bu nedenle gelişmekte olan bir bebek üzerindeki etkileri yetişkinlerin deneyimlerine benzer olabilir. Teratoloji Bilgi Uzmanları Örgütü (OTIS), günde 500 mg'dan fazla kafein tüketen annelerin daha hızlı kalp atış hızı, titreme, artan solunum hızı ve doğumdan sonraki günlerde daha az uyku süresi olan bebeklere sahip olma olasılığının daha yüksek olduğunu bildirmektedir.
Lösemi Riskine Potansiyel Bağlantı
Kafein ve kanser riskleri arasında ikna edici bir bağlantı bulunamamıştır, ancak Ocak 2009'da ScienceDaily.com'da yayınlanan bir araştırma, yeni doğanlarda bazen bulunan DNA'ya yapılan değişiklikler arasında artan bir risk ile bir korelasyon bulan önceki araştırmaların bulgularına dayanmaktadır. lösemi. Kafeinin bu tür DNA değişikliklerini tetiklediği bilinmektedir. Diğer faktörlerin de riski artıp arttıramayacağını belirlemek için yaşam tarzı ve diyet bilgileri de dikkate alınacaktır. Kafein ile pankreas kanserleri ve böbrekler arasında bir bağlantı olduğunu ileri süren araştırmalar, uyarıcının kanser riski üzerindeki etkisinin düşük olduğunu buldu.