Herbalists, Origanum vulgare yapraklarından çıkarılan kekik yağını, bakteri, mantar ve virüslerin büyümesini inhibe etme yeteneği de dahil olmak üzere tıbbi özellikleri nedeniyle ödüllendirir. Origanum majoricum adı verilen ilgili bir bitkiden gelen mutfak baharat olarak en sık kullanılan kekikten farklıdır. Bununla birlikte, birçok ilaç ve bitkisel ilaç gibi, kekik yağı da yan etkilere sahip olabilir ve bu bitki ailesine duyarlı olanlarda alerjik reaksiyonlar üretebilir.
Alerjik reaksiyonlar
Kekik yağı kaynağı olan Origanum vulgare, fesleğen, çördük, mercanköşk, nane, adaçayı ve kekik ile aynı bitki ailesinden gelir. Geçmişte bu bitki materyallerine karşı olumsuz reaksiyonlar yaşadıysanız, kekik yağından kaçının. Kekik ve yan ürünlerine karşı alerjik reaksiyonlar, "Bitkisel İlaçlar için Tam Kılavuz" yazarları Charles W. Fetrow ve Juan R. Avila'ya göre çeşitli şekillerde ortaya çıkabilir. Semptomlar yüz şişmesi, deri döküntüsü, kaşıntı ve / veya nefes alma, yutma veya konuşma güçlüğünü içerebilir. Kekik yağı kullandıktan sonra bu semptomlardan herhangi biri ortaya çıkarsa, derhal kullanımını bırakın ve doktorunuza danışın.
Kekik veya yan ürünlerine gerçek bir alerji olmasa bile, hassas cilde sahip kişiler, kekik yağı topikal olarak uygulandığında tahriş belirtileri geliştirebilir. Bu sorun genellikle kekik yağı zeytinyağı veya cildi yatıştırıcı ve daha az tahriş edici olan diğer bazı uçucu yağlarla seyrelterek giderilebilir.
Demir Emilimini Engeller
Olası Etkileşimler
Tamamlayıcı ve alternatif tıp hakkında çevrimiçi bir bilgi veritabanı olan CAMline, kekik yağının bazı ilaçların etkilerini artırabileceğini veya artırabileceği konusunda uyarıyor. CAMline, kekik yağının antikoagülan özelliklere sahip olduğunu bildiriyor, en azından teoride antikoagülan ilaçlarla birlikte kullanımının bu ilacın etkilerini, belki de istenen seviyelerin ötesinde artırabileceğini düşündürüyor. Kekik türevleri, anti-diyabetik ilaçlar ve doğum kontrol hapları veya hormon replasman tedavisi gibi ilave hormon kaynakları ile kullanıldığında benzer reaksiyonlar gözlemlenmiştir. CAMline, bu tür etkileşimlerin tehlikelerini tam olarak belgelemek için daha kapsamlı çalışmalara ihtiyaç duyulacağını vurgulamaktadır.