Soya ve hormonal dengesizlik

İçindekiler:

Anonim

Soya, protein bakımından yüksek ve doymuş yağ bakımından düşük kolesterolsüz bir baklagil olan soya fasulyesinden elde edilir. Soya yüksek lif içeriğine sahiptir ve kalsiyum, demir, potasyum ve çinko dahil olmak üzere bol miktarda vitamin ve mineral içerir. Soya, B vitaminleri ve iyi bir omega-3 esansiyel yağ asitleri kaynağıdır. Et ürünleri ve et ikameleri, tahıllar ve pişmiş ürünler de dahil olmak üzere birçok gıdada bulunur. Soya sağlık yararları ile tanınmasına rağmen, soyadaki izoflavonlar hormonları bozabilir.

Tiroid

Soya, vücudun doğal olarak oluşan hormon fonksiyonlarını taklit eden bir fitoöstrojendir. Vücudun tüm sistemlerini kontrol eden hormonların üretiminden ve depolanmasından sorumlu olan tiroid bezi, fitoöstrojenler tarafından bozulabilir. Tiroid hormonları, kalp atış hızını düzenler, kan basıncını dengeler, vücut sıcaklığını korur ve yiyecekleri enerjiye dönüştürmek için uygun metabolik hızı korur. Soya bazı hormonları taklit ettiğinden, bazı tiroid ilaçlarını etkileyebilir. Mayo Kliniği'nden Dr. Todd B.Nippoldt'a göre, "Soy'un uzun zamandır vücudun ilacı emme yeteneğine müdahale ettiği düşünülüyor. Bununla birlikte, hipotiroidizmi olan insanların soyadan tamamen kaçınması gerektiğine dair bir kanıt yok."

Estrojen

Yumurtalıklarda üretilen östrojen, kadın cinsel ve üreme organlarının gelişmesinden sorumludur. Soyanın içinde bulunan ve soya'nın sağlık yararlarından sorumlu östrojen taklit eden bitki bileşikleridir. Ancak izoflavon olarak bilinen bu aynı östrojenik bileşikler, büyük miktarlarda tüketildiğinde kadın hormonları üzerinde olumsuz bir etkiye sahip olabilir. Laboratuvar çalışmaları, soyada bulunan bir fitoöstrojen olan genisteinin doğurganlık, yumurtlama disfonksiyonu ve düzensiz adet döngülerinde azalmaya yol açabileceğini göstermektedir. "Üreme Toksikolojisi" konulu 31 Nisan 2011 sayısında yayınlanan Ulusal Çevre Sağlığı Bilimleri Enstitüsü'nden yapılan bir araştırmaya göre, çalışmalar, çevre ile ilgili genistein dozlarının yumurtalık farklılaşması, östrojen sikliliği ve doğurganlık üzerinde önemli olumsuz etkilere sahip olduğunu açıkça göstermektedir. Geliştirme sırasında yüksek fitoöstrojenlere maruz kalan insan popülasyonlarında ek üreme fonksiyonu çalışmaları yapılması gerekmektedir."

Gebelik

Hem anne hem de fetusun artan taleplerini karşılamak için östrojen hamilelik sırasında artar. Östrojen üretimi yumurtalıklar ve plasenta tarafından sürdürülür. Hamilelik sırasında, uterus büyümesinden, uterus astarının kalınlaşmasından, kan hacminin artmasından, süt üretiminden ve fetal organların gelişmesinden sorumlu olan hormondur. Soya mimik östrojenindeki izoflavonlar, büyük miktarda soya yemenin hamilelik sırasında hormonal dengesizliğe yol açması mümkündür. "Scientific American" dan muhabir Lindsey Konkel'e göre "Hayvan çalışmalarından izoflavon genisteinin üreme ve embriyonik gelişimi değiştirdiğine dair güçlü kanıtlar var."

Menopoz

Menopoz sırasında östrojen seviyeleri düşmeye başladığında, hormonların normal dengesi bozulur. Sıcak basmaları, gece terlemeleri, hafıza kaybı ve sinirlilik dahil östrojen düşüşüne sayısız semptom eşlik edebilir. Birçok kadın, onunla ilişkili riskler nedeniyle hormon replasman tedavisine başlama konusunda ihtiyatlıdır. Bunun yerine, soya takviyeleri gibi doğal alternatifleri tercih ediyorlar. MayoClinic.com'a göre, "Genel olarak, kanıtlar izoflavon içeren soya ürünlerinin sıcak basması gibi menopoz semptomlarını azaltmaya yardımcı olabileceğini düşündürmektedir. Bu kullanımı doğrulamak için daha fazla çalışmaya ihtiyaç vardır."

Bu bir Acil Durum mu?

Ciddi tıbbi belirtiler yaşıyorsanız, derhal acil tedaviye başvurun.

Soya ve hormonal dengesizlik