Terlediğinizde, nefes alıp verin ve kalbinizin vurduğunu hissedin, bu sadece iyi bir egzersiz yaptığınız anlamına gelmez. Bu fizyolojik faktörler, vücudunuzun homeostaz durumunu sürdürmesi için de hayati önem taşır. Homeostaz, egzersiz gibi dış değişikliklere rağmen sürekli, sabit bir ortam olarak tanımlanır. Egzersiz, vücut sıcaklığınızı, kan oksijen seviyenizi, şeker seviyenizi ve hidrasyonunuzu etkiler - hayatta kalmak için gerekli tüm özellikler. Vücudunuz normal sıcaklık ve su seviyelerini korumak için otomatik bir geri bildirim sistemi kullanır, böylece egzersiz yapmaya devam edebilirsiniz. Düzgün yiyin ve vücudunuzun homeostazı sürdürmesine yardımcı olmak için bol miktarda sıvı tüketin.
Egzersiz ve Solunum Oranı
Williams Sport Training'e göre, egzersiz sırasında vücudunuzun çalışma kaslarınızı desteklemek için hücrelerinizde sürekli bir oksijen kaynağı tutması gerekir; bu, istirahat ettiklerinden 15 ila 25 kat daha fazla oksijene ihtiyaç duyabilir. Sonuç olarak, egzersiz sırasında daha hızlı nefes alırsınız. Ne kadar sert egzersiz yaparsanız, solunum hızınız o kadar hızlı olur. Bu aynı zamanda enerji metabolizmasının bir yan ürünü olan karbondioksitin salınmasına yardımcı olur. Fazla karbondioksit, performansınızı bozabilecek laktik asit birikmesine neden olabilir. İçindeki her ekstra oksijen nefesi için fazla karbondioksiti dışarı verirsiniz.
Egzersiz ve Kalp Atış Hızı
Kardiyovasküler sisteminiz, çalışma kaslarınıza kan ve besinleri iletmekten ve vücut sıcaklığınızı normal bir aralıkta tutmaktan sorumludur. Bir egzersiz sırasında egzersiz yaptığınız kasların daha fazla oksijene ihtiyacı vardır. Vücudunuz, kalbinizin pompaladığı kan miktarını artırarak ve bu kanı aktif olmayan organlardan çalışan kaslara taşıyarak yanıt verir. Hormonlar, nabzınızın artması için sinyal vermek üzere salınır, böylece en çok ihtiyacınız olan yere daha fazla oksijenli kan ve besin verebilirsiniz. Kan damarlarınız genişledikçe, kan basıncında da bir artış yaşayacaksınız.
Egzersiz ve Vücut Sıcaklığı
Vücudunuz egzersiz sırasında yiyecekleri enerjiye dönüştürdüğü için atık ürün olarak ısı üretir. Bu ekstra ısı, vücut sıcaklığınızı tipik 98, 6 derecenin üzerine çıkarabilir. Homeostazı korumak için cildinizdeki kan damarları, ısıyı yaydığı vücudunuzun yüzeyine daha fazla kan akışı sağlamak için genişler. Vazodilatasyonu hissetmeyeceksiniz, ama kesinlikle kendinizi terlediğini hissedeceksiniz. Terin buharlaşması ve ılık havayı soluması, vücudunuzun soğutulmasına ve böylece sabit bir sıcaklığın korunmasına yardımcı olur.
Akışkan Seviyelerinin Homeostazisinin Korunması
Kan Şekeri Seviyelerinin Homeostazisinin Korunması
Vücudunuz acil enerji ihtiyaçlarını karşılamak için karbonhidratları glikoza dönüştürür. Karaciğer ve kas hücrelerinizde glikojen olarak ekstra glikoz depolar. Egzersiz sırasında kan şekeri seviyeleri düştüğünde, zayıflık ve baş dönmesi yaşayabilirsiniz, bu nedenle kan şekeri seviyenizi artırmak için glikojen depolarına güvenirsiniz. Toplam kalorinizin yaklaşık yüzde 60'ı olan yüksek bir karbonhidrat diyeti yiyerek glikojen depolarınızı en üst düzeye çıkarabilirsiniz. Daha fazla meyve, sebze ve tahıl tüketmeye odaklanın. Beslenme ve Diyetetik Akademisi, orta ila yüksek yoğunluklu bir antrenmanın ardından atıştırmalık önerir. Kolay sindirilebilen karbonhidratlar ve Yunan yoğurt ve meyveleri, fıstık ezmeli muz veya bir bardak çikolatalı süt gibi biraz protein içeren yiyecekler tüketin.